Tel Aviv’in Yan Etkileri

Şimdiye kadar bu blog’da İsrail gezisi ve girşimcilik kültürüyle ilgili birbirinden güzel yazılar okudunuz ya da okuyacaksınız. Ben ise dilimin döndüğünce bu geziyi farklı açıdan ele alıp yan etkilerinden bahsetmek istiyorum.

 

Başlamadan önce kısaca kendimden bahsetmek gerekirse adım Zeliha Çetin. Yıldız Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği  4.sınıf öğrencisiyim. Girişimcilik Vakfı ailesine bu sene katıldım. Fellow80 listelerinde son sırada yer alıyorum çünkü bu listeler alfabetik sıraya göre 🙂

 

Vakfa ve İsrail’e dönecek olursak;
Ekim ayındaki ilk Fellow-Up’ın sürprizlerinden biri olarak aralık başında İsrail’e gideceğimizi öğrenmiştik. O andan itibaren merak ve heyecan sarmıştı içimi çünkü geçen sene giden Fellowlar’dan duymuştum ne kadar etkileyici bir gezi olduğunu. İçimdeki bu merakı gidermek için ufak çaplı araştırmalar yapmaya karar verdim.

 

İsrail ziyareti ile ilgili bilgi toplamaya başladığımda daha önce gidenlerden bir sürü güzel ve farklı yorumlar aldım.  Konuştuğum herkesin bana İsrail’i anlatırken gözlerinin içi parlıyordu adeta.

 

-Çok güzel start-uplar göreceksiniz.
-Oradaki ekosistemi yakından görmek harika!
-İnsanlar bilgi paylaşımına çok açık.
-Faydalı networkler sağlayacaksın. …  diyip gezinin girişimcilik kısmına vurgu yapan herkes peşine mutlaka şunlardan bir kaçını da değiniyordu;
-Köhne  bir sokaktan geçip bambaşka bir yere çıkıyorsun, burası neresi diyorsun.
Tel Aviv geceleri efsane oluyor!
-UYUMA!
-Biz çok eğlendik.
-Çok güzel bir kaynaşma ortamı.
-İnanılmaz güzeldi.
-Tel Aviv’de olan Tel Aviv’de kalır!

 

Durum böyle olunca heyecanım  ve beklentim giderek artıyordu fakat bir yandan da ‘’ Ne olabilir ki? Sonuçta birlikte gideceğim insanlarla üçüncü bir araya gelişimiz olacak.’’ diyordum.

 

Vize işlemleri tamamlandı. Uçak biletleri alındı. Gezi planı bizimle paylaşıldı. Artık her şey tamam İsrail’e gitmeye hazırdık.

 

30 Kasım sabahı Tel Aviv’e uçmak üzere İstanbul’da buluştuk. Aradan hiç zaman geçmemiş gibi birbirimizle sohbet etik. Uçağımızı bekledik. Ortam giderek keyifli hale geliyor, ekip yavaş yavaş kaynaşıyordu. Bu olay İsrail içindeki otobüs yolcuğunda, akşam yemeklerinde, start-up turlarında, gece kulübünde ve hostelde de devam etti. Hem de çığ gibi büyüyerek. Başlangıçta genel olan konuşmalar giderek özele iniyor, paylaşımlar artıyordu. Her ne kadar yorgun olsak da kimse aklından uyumayı geçirmiyordu. En önemli şey bir arada olmak ve bunun keyfini çıkarmaktı. Bunun için hostelin terası özel izinlerle açtırılıyordu. Görevliler terası kapatmak için geldiğinde daha fazlası için pazarlığa giriliyor, olmazsa muhabbetimiz odaların balkonunda devam ediyordu. O da olmazsa olay sahile taşınıyordu.Gün içinde yaptığımız start-up turlarından ve dinlediğimiz etkili sunumlardan  arta kalan zamanımız bu şekilde geçiyordu.

 

Her anlamda dolu dolu geçen üç günün ardından en istenmeyen kısım gelmişti. Dönüş vakti…

 

İstanbul’a döndüğümüzde ertesi gün Fellow-Up için tekrar görüşeceğimizi bildiğimiz halde birbirimizden ayrılmak çok zordu fakat hepimizin dinlenmeye de ihtiyacı vardı . Ayrıldık. (Ayrılmayıp daha fazla takılanlarda olmadı değil.)

 

Ertesi sabah yeniden  bir aradaydık. Bu seferki buluşma daha farklıydı. Tokalaşarak selamlaşmalar yerini kucaklaşmaya bırakmıştı. Herkesin yüzünden bir arada olmanın mutluluğu okunuyor gibiydi. Fellow up bitti ama bizim enerjimiz bitmedi! Birlikteliğimize çok az bir kayıpla  farklı bir yerde devam ettik.
İşte anlatmaya çalıştığım yan etkide tam olarak bu: Birbirimizden kopamıyoruz . Bir plan bitmeden yenisi yapılmaya başlıyoruz. Hem de bunları yaparken İstanbul’la sınırlı kalmayıp Ankara ve İzmir’de de bir araya gelmeyi hedefliyoruz şimdilik…

 

Seçim sürecinin ardından ilk bir araya geldiğimizde bize verilen Fellow-Up welcome kitinin içinde yer alan zincir halkası için şu not düşülmüştü: ‘’Biz hepimiz bir zincirin halkasıyız, sen yoksan zincir eksik! Yorulunca diğer halkalardan destek alabilirsin!’’ Bunun bu kadar gerçek ve hissedilir olacağını düşünmemiştim. Ama şimdi ne kadar güçlü , sağlam ve kırılmaz bir zincir olduğumuzu biliyorum.

 

Bunu hissetmemde katkısı olan ve bir arada olmamızı sağlayan herkese teşekkür ediyorum. #fellow80 ve GirVak ailesi iyi ki varsınız!

 

0 Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir