Vakıf ile ilgili deneyimlerimi içeren bir yazı yazmayı, vakıfa seçildiğim andan itibaren çok istiyordum fakat biraz tecrübe kazanmayı, farklı durumlar yaşamayı ve vakfı daha iyi tanımayı bekledim. Artık bir kaç cümle yazıp, benim gözümden Türkiye Girişimcilik Vakfı’nı size anlatmak istiyorum. Biraz kendim örnekler verip, nelerin nasıl değişebileceğini sizinle paylaşmak istiyorum.
Temelden alacak olursam, girişimcilik terimi, bir kaç senede ülkemizdeki popülerliğini ciddi şekilde arttırmış durumda. Artık girişimcilik nedir diye sorulduğu zaman bu konu hakkında hiç düşünmemiş insanlar bile bir kaç cümle söyleyebilir hale geldiler. Özellikle üniversitelerde girişimcilik faaliyetlerinin artması, okulların ve kurumların kelime dağarcıklarının arasına girişimciliğin eklenmesi ile girişimcilik, hızla yükselen bir trend olma yolunda ilerliyor. Tabi bu durumun olumlu ve olumsuz yanları var. Ben olumlu yanına odaklanalım derim ve bence en olumlu yanı en temel anlamda girişimcilik kelimesinin etrafta dönmeye başlamasıdır ve artık bir meslek olarak kabul görülüyor olmasıdır. Şahsen, ülkeler için en etkin çıkış yolu olarak, yaşadığımız bu dönemde en iyi yolun girişimcilikte, daha doğrusu girişimcilik kültürü gelişmiş bireylerde olduğunu düşünüyorum. Türkiye Girişimcilik Vakfı ise girişimcilik kültürünün yaygınlaşması ve girişimciliğin gençler arasında bir kariyer seçeneği haline gelmesi amacı ile çalışıyor. Yani vakıf için en temel nokta biz gençleriz.
Tamamen kendi tecrübelerimi ve arkadaşlarımdan dinlediklerimi baz alıp vakfın hayatımızdaki etkilerini değerlendirecek olursam en temel anlamda vakıf bizi harika bir sosyal ortamın içine bırakıyor. Bir tarafta işlerinin ustaları, diğer tarafta müthiş parlak genç arkadaşlar. Her şey elbette peri masalı kıvamında ilerlemiyor ki bence en mükemmel taraf da bu. Çok farklı karakterde insanlarla tanışıyorsunuz ve size hiç uymayan, gözünüzde değersiz bir karakterin ne kadar da başarılı olabileceğine bile tanıklık edebiliyorsunuz. İnanın bana bu çok değerli bir tecrübe. Bu sizin ön yargılarınızı yıkmanızı sağlıyor.
Standart bir üniversite hayatının dışına çıkıp gerçek manada farklı kulvarlara dalabiliyorsunuz. Kendimden örnek verecek olursam vakıftan evvel sadece okul içindeki etkinliklerle meşguldüm. Bazen de il çapındaki işlerle uğraşıp, kısıtlı bir çevreyi takip ediyordum. Vakıftan sonra 2 sene içinde 3 farklı şirket ile çalışma fırsatı buldum, kaç tane etkinliğe katılıp kaç farklı kişi ile tanıştığımı kestiremiyorum bile. Kendimi keşfettim diyebilirim. Elinde siyaset kitapları ile planlar yapan bir gençken, şimdi çok alakasız olabilir ama bir yazılım firmasında etkin bir pozisyonda görev alıyorum. Artık çok farklı hedeflerim ve amaçlarım var. Bunun en temel sebebi kesinlikle vakıf. Tabi ki sadece tek etken ile yola devam edemezsiniz, içinizde hareket etme isteği bulunmadığı müddetçe hareket edemezsiniz. İlham almanız, görmeniz lazım. Gözlerinizi kocaman açıp gerçek anlamda çok çalışmanız ve çok fedakarlık yapmanız gerekiyor. Görmek için de topluluklara katılmanız lazım. Şimdi esas soru şu; Peki nasıl dahil oluyoruz?
Seçim Süreci
Her yıl Nisan ayında açılan başvuruların içeriğinde 6 aşamalı çok sıkı bir eleme maratonu bulunmakta. Evet bu bir maraton çünkü 6 aşamanın sonuçlanması, başvurduğunuzdan yaklaşık 6 ay sonrasını buluyor.
1.aşama klasik bir cv aşaması. Belli başlı başlıklar altında puanlanarak, diğer başvurular arasından elenerek ikinci aşamaya geçiyorsunuz.
2.aşamada vakfa seçilme konusundaki motivasyonunuzu anlattığınız bir video çekip vakfa iletiyorsunuz. Videonuzda kendinizi iyi anlatıp, iyi tanıtmanız lazım. Unutmayın, her koşulda mutlaka birilerini etkilemek zorunda kalıyorsunuz. Bunu da kendinizi tanıtıp, karşınızdakileri etkileyebilmek için iyi bir mecra olarak görebilirsiniz.
3 ve 4. aşamalarda ise 2 adet teste tabii tutuluyorsunuz. Bu testlerde kişilik analiziniz ve girişimcilik karakteriniz ölçülüyor. Kalıpların dışına çıkmak için kendinizi tanımanız gerekiyor. Bu testler sadece başkalarına değil, kendinize de sizi anlatabiliyor.
5 aşamada ön seçim komitesi ile online mülakat yapıyorsunuz. Çok uzun sürmüyor ama dolu dolu geçtiğine emin olabilirsiniz.
6 aşama ise en gergin aşama diyebilirim. Son 100 kişi arasına kalırsanız, vakıf ofisinde yönetim kurulu üyelerinden bir tanesi ile kısa bir görüşme yapıyorsunuz. Oraya kadar vardığınızda zaten sizin hakkınızda çokça bilgiye sahip olan yönetim kurulu üyesi, sizi gayet bilinçli bir şekilde sınıyor. Sonuç negatif olsa bile emin olun son aşamada olmanın heyecanı çok hoş bir his bırakıyor.
Özetlemem gerekirse, eğer üniversitede okuyorsanız, bir şeyleri değiştirmek için elinizi taşın altına koymak istiyorsanız, ama kısıtlı bir etki alanınız varsa mutlaka başvurun. Kelebek etkisi, küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabileceğini belirtir, vakıf size bunu sağlayacaktır. Tanışacağınız onca meşhur ismi bir kenara bırakın, sadece tanıştığınız diğer fellowlarda bile çok farklı dünyalar keşfedip, çok farklı tecrübelere tanık olabiliyorsunuz. Birlikte öğrenip birlikte gelişebiliyorsunuz ve siz talep ettiğiniz müddetçe elinizde mutlaka birileri tutuyor.
Hepimiz sorularınıza sonuna kadar açığız, lütfen aklınızda kalan tüm soruları bize sormaktan çekinmeyin. Şimdiden herkese bol şans!
2 yorumlar
Merhaba ben Koray, ODTÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü’nde öğrenciyim. Girişimcilik Vakfı’nın sene başında TED Ankara Üniversitesi’nde yaptığı organizasyona katılmıştım ve bu programı bana orada tanıştığım fellowlarınız önermişlerdi. Bu programa başvurmayı çok istiyorum ama sitenizde başvuru için olan linki ya da bağlantıyı bulamadım. Başvuru tarihi bitti mi? Bana yardımcı olabilir misiniz bu konuda acaba?
Merhaba Koray,
Başvurularımız bu hafta itibariyle başladı, gvfellowprogrami.com adresinden başvurunu yapabilirsin. 🙂