Üniversite Öğrencileri – Sandığınızdan Çok, Çok Daha Başarılı Olabilirsiniz

Üniversitelilerin yaşam tarzlarında tuhaf olan bir şeyler var. Büyük kalabalıklara, durum güncellemelerine, patlayan seslere ve fotoğraf yüklemeye olan saplantılarımızla hepimiz bu tekrar eden döngüye katkıda bulunuyoruz. Ancak bana kalırsa, bizim neslimiz daha fazlasını yapabilir. Çok daha fazlasını.

 

Tam anlamıyla yetişebilmeniz için doğal olana meydan okumalısınız

 

Buna karşın, öğrenciler her geçen gün sistematikleştirilmenin ve düzenleyici ilkelere bağlılığın çatlaklarında daha derinlere batıyor. Kitaplarda altı çizilecek satırlar. Gülümseyerek poz verilecek kameralar. Hazırlanacak müzik listeleri. İtaat edilecek hormonlar..

 

Sonuç ? Öğrenciler paçaları sıvayıp işe başlamadan önce, dört yıl boyunca yeteneklerinin gelişimini engellemiş oluyorlar. Böylece neslimiz gerçekçilik ve bireysellikten uzaklaşarak potansiyellerini unutuyor. Bu, baştan sona yanlış.

 

Ayn Rand net bir şekilde şunu söylüyor, ‘ Sebepsiz gelişen her özgüven eksikliği, her aşağılık hissi ve gizli değersizlik duygusu aslında, insanoğlunun kendi varoluşuyla baş edememe korkusudur.’

 

Öğrenciler mantıklı insanlardır, ancak mantık bir seçimdir. Bugün eğitim alanında, tektipleştirmeye karşın aydınlanma yolları keşfetme yolundaki kişiler girişimcilerdir.

 

Eğer bir girişimciyseniz, siz potansiyelinizin tamamını kullanmak için çabalayan ve gerçeklikten uzaklaşmayan bir bireysiniz demektir. Ancak, derslere girmekten ve doygunluğu arttırılmış Instagram günbatımı fotoğraflarına bir yenisini eklemekten fazlasını yapma kapasitesine her birey sahiptir.

 

Neslimizin tüm zamanların en düşük dikkat süresine sahip olduğu söylenmekte. Daima diğer insanların fikirlerine hapsolma olarak açıklayabileceğimiz dogmatizmin pençesinde ve akranlarımızla sürekli bağlantı içerisindeyiz.

 

Zeki olun. Meraklı olmayı sevin. Çabuk düşünün. Kendinizi başkalarıyla kıyaslamaktan vazgeçin ve bu oyunda öne geçin.

 

Aydınlanma ve kendini keşfetme, tecrübe ve uygulama ile yakından ilişkilidir. Yenilik yapmaya, gerçek potansiyelinize doğru ilerlemeye ve ortak bir sinerji oluşturmaya hemen başlayın.

 

Spor salonunda müzik yerine sesli kitaplar dinleyerek yeni düşünce tarzları geliştirmeyi deneyin. Bunlar aşk hikayeleri gibi şeyler olmamalı. Sizi, daha önce var olduğunu bilmediğiniz derinlikte düşünmeye iten ilham verici ve keskin kitaplar. Tüketicilere ulaşmak ve başarılarınızı ortaya koyabilmek için bir internet sitesi oluşturun. Her ziyaretçiyi inceleyin, okurlarınız ve tıklanma oranlarınızdan bir şeyler öğrenin. Yeni bir profil fotoğrafı ile kaç beğeni alacağınızı düşünmeyi bırakın ve kendinizi ortaya koyup yeteneklerinizi geliştirdikten sonra ortaya çıkan ‘gerçek’ sizi kaç kişinin takip edeceğini düşünün.

 

Üniversite öğrencileri bilgilendirmekle sorumludur. Merakımızla hareket etmeli ve kavrama yeteneğimizi geliştirmeliyiz ki, yanlış olanı savunmak yerine doğru için savaşabilelim.

 

Öyle ki, üniversite öğrencilerinin, bir satış pozisyonuna tutunup küçük ofislerde saklanmanın öncesinde potansiyellerinin farkına varmalarına ihtiyacımız var. İlgilerinizin ve merakınızın ortaya çıkması için en güzel vakit bu dört kutsal yıl. Genç yenilikçilerin adım adım gelişmenin ötesinde zekice fikirler ortaya koymalarına ihtiyacımız var. Kendi düşüncelerinizi oluşturun ve muhteşem fırsatların arka arkaya gelişini izleyin.

 

Christina Moazed 19 yaşında kendi şirketini kurdu, Amerikan Broadband’in Yenilikçiliğin Yüzleri kampanyasında, teknoloji mucitleri arasında üst sıralarda yer aldı ve Under30CEO’nun Yılın Çaylakları ödüllerinde ‘Yılın CEO’su’ seçildi. Şirketi Approstar, 2012’den beri var olan ilk mobil uygulama pazarlama şirketlerinden biri oldu ve Moby Affiliates aracılığıyla Dünyanın En İyi Mobil Uygulama Pazarlama Şirketleri’nden biri olarak tanındı. ‘Stay hungry. Stay foolish.’

 

Bu makale Christina Moazed’in 18 Şubat 2015 tarihinde under30ceo.com’da yayınlanan yazısından çevrilmiştir.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*