New York Girişimcilik Laboratuvarındaki işim süresince projelerini hayata geçirmeyi bekleyen birçok yeni girişimci ile düzenli olarak görüşme ayrıcalığına sahip oldum. Bu girişimciler bize genellikle basit bir plan ve yığınla hevesten başka bir şeyle gelmezdi.
Bizim görevimiz ise onların fikirlerini olabildiğince hızlı ve ucuz bir şekilde minimum yeterli ürünlere (Minimum Viable Product – MVP) dönüştürerek şu üç şeyin bir birleşimini yapmalarına olanak sağlamaktı: a) kavramı ispatlamak (yani çekim oluşturmak); b) bir ekip kurmak; ve c) projeyi hayata geçirmek için sermaye bulmak.
Minimum yeterli ürün (MVP) kavramı çok iyi geliştirilmiş olmasına karşın, prensiplerinin uygulanması konusunda oldukça gevşek davranılmaktadır. Geçen birkaç yıl içerisinde piyasaya sürülmesi konusunda çalıştığım, bazıları başarılı çoğu ise başarısız olan 50 ürün MVPler konusunda atılan yanlış adımları görmeme yardımcı olurken aynı zamanda girişimcilerin fazla ürün-odaklı olduğunda neler olabileceğini de deneyimlememi sağladı.
LinkedIn kurucu ortaklarından Reid Hoffman’in de dediği gibi: “Eğer hala ürününüzün ilk halinden utanmıyorsanız, onu piyasaya sürmekte çok geç kalmışsınız demektir.”
İşin Anahtarı Hızlı Tekrar
Bir MVP veya bir numuneyi ilk kez piyasaya sürerken, hedef piyasanın ürüne ne tepki vereceği veya müşterilerinizin kim olacağı hakkında gerçekten hiçbir şey bilmezsiniz. Kullanıcı kitleniz hakkında net bir resme sahip olduğunuzu sanabilirsiniz ancak gerçek aslında hiçbir fikriniz olmadığıdır.
Ne kadar piyasa araştırması yaptığınızın bir önemi yoktur. Varsayımsal bir ürün hakkında kapısını çaldığınız o müşterilerin hepsi, ürün karşılığında para istediğinizde kaybolur. Geleceği tahmin etmedeki bu yetersizlik ise “pivot” oluşumuna katkı sağlamıştır.
Yeni ürünlerin başarısını etkileyen birçok faktör vardır ve bunlar piyasa araştırmasından ziyade genellikle ürünü piyasaya sürme ile ilgilidir. Siz batılı futbolcu anneleri hedeflerken, ürününüzün asıl alıcıları Gana’daki diktatörler olabilir. Örneğin, benim şirketime bir göz atın, AlleyWatch. New York-merkezli bir basım-yayın organı olarak işe başladık ve okurlarımızın çoğunlukla New York ve çevresindeki eyaletlerle ülke genelindeki birkaç diğer teknoloji merkezinden oluşacağını düşünüyorduk. Oysaki şuan 200’den fazla ülkede okunuyoruz. Süpriz mi? Evet. İstisna mı? Hayır.
Teknolojinin güzelliği gerçek veriye dayanan hızlı paylaşıma olanak sağlamasıdır, bu da kullanıcı kitlenize karşılık verebilmenizi sağlar. Ve karşılıklı bir ortam da devamlı ilgi çeker.
Özelliklerle Vakit Kaybetmeyin
Ticarette her zaman bilgi ve para kazanıp kaybedebilirsiniz ancak zaman hiçbirimizin kaybettikten sonra yeniden kazanamayacağı bir unsurdur. Zamanınızı müşterilerinizin belki de hiç kullanmayacağı özelliklere harcamak yerine ürününüzü olabildiğince hızlı bir şekilde piyasaya sürmeye çalışmalısınız.
Piyasada çok kötü teknolojilerin zamanla gelişirken çok iyi teknolojilerin ise tutulan bir ürüne dönüşemeyebileceğini gösteren birçok örnek vardır. Fark pazarlamadadır.
Tekrarlama yaparken unutmayın ki, ürününüze yeni bir işlev eklemenizi isteyen her müşteri kadar mevcut durumdan memnun müşterileriniz de vardır. Diğerleri gibi sesleri çıkmaz çünkü mutludurlar. Görüşler konusunda yapılmış genel bir araştırma insanların iltifat etmekten çok şikayet etme eğiliminde olduklarını göstermektedir.
Ben bu dersi zor yolundan öğrendim. Yalnızca tutkularınız doğrultusunda pazarın ihtiyacı olduğunu düşündüğünüz mükemmel bir ürün geliştirerek piyasaya sürmek inanılmaz bir kibre sebep olmaktadır. Ürününüzü “X” ve “Y” özellikleri olmadan (ürün tamamlanmamış olacağı için) piyasaya süremeyeceğiniz algısı yanlıştır. Çoğu zaman, ihtiyacınız olduğunu sandığınız ürünler pazar stratejiniz için önemli bile değildir.
Temeller İle Başlayın
Gerçekten ihtiyacınız olan şey temel bir üründür, bu nedenle detayları bir kenara bırakın. Bu detayların maliyeti görmezden gelinebilir. Ancak bugün çalışan bir numune ürününü piyasaya sürmenin fiyatı bir zamanlar olduğunun yalnızca ufak bir parçasıdır.
Mona Lisa’nın dünyayı değiştirecek mühendislik dengi olan bir ürün inşa ediyorsanız, yatırımcıları neredeyse 25 milyon dolarlık bir sermayeye ikna etmeniz gerekebilir. Ancak yeni işletmelerin çoğu için teknoloji sorun çözmenin bir yoludur ve bu veri hızlı bir şekilde metalaştırılmıştır.
Ferrari tarzında bir ürün geliştirebilirsiniz ancak hedef kitleniz ve size kar getirecek kullanıcılarınız Lamborghini aşığı olabilir. İşe bir Chrysler 300M yani bir ‘Yavru Bentley’ geliştirerek başlayın ve buradan devam edin. Bu şekilde işiniz çok daha az riskli olacaktır.
Bu makale yfsmagazine.com’da 2015’te yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.