Vazgeçmekten Vazgeç!

Yarın olacağına inandıkların için, bugün bir savaşın içerisindesin. Karşı tarafında “yapamazsın ki!” diyenler, yanında ise inancın. Silahların ise; emek, sabır ve vazgeçmemek. Evet aslında en kolayıdır, hedefinden vazgeçmek. Yolundaki engelleri teker teker aşmaya çalışmak yerine, geri dönmek. Belki hedefine giden yolda birden fazla engelle karşılaşmış hatta her seferinde tökezlemiş olabilirsin. Ancak, o engelleri aşmaya başladığın ve hedefine yaklaştığını hissettiğin an yaşayacağın o hazzı sana hiçbir şey veremeyecek.

“Savaşçı olmak mükemmellikle ilgili değildir ya da zaferle veya incitilemez olmakla… O, incinmeye açık olmakla ilgilidir. Gerçek cesaret budur.” – Dan Millman

 

Yarın olacağına inandıkların için, bugün bir savaşın içerisindesin. Karşı tarafında “yapamazsın ki!” diyenler, yanında ise inancın. Silahların ise; emek, sabır ve vazgeçmemek.

 

Evet aslında en kolayıdır, hedefinden vazgeçmek. Yolundaki engelleri teker teker aşmaya çalışmak yerine, geri dönmek. Belki hedefine giden yolda birden fazla engelle karşılaşmış hatta her seferinde tökezlemiş olabilirsin. Ancak, o engelleri aşmaya başladığın ve hedefine yaklaştığını hissettiğin an yaşayacağın o hazzı sana hiçbir şey veremeyecek. Yolun sonunda belki de hedefinden çok farklı bir yerde bulacaksın kendini. Başarısızlık hissine kapılacaksın. Ama bilmelisin ki bu yolun sonunda da, bilmediğin yeni bir yolu keşfetmenin sana katacağı yeni değerleri bulacaksın. Yani kaybettim zannetsen de aslında savaşı kazanan yine sen olacaksın.

 

“Kaybettiğin tek savaş, uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir.”

 

Vazgeçtiğin an “başarısızlığın getirdiği beceriksizlik” hissi kaplayacak her yerini. Büyük bir karamsarlığın içinde bulacaksın kendini. Vazgeçmenin getirdiği yenilgiyle boğuşurken, dikebileceğin yeni fidanların tohumlarını da öldüreceksin içinde. Yeşermeye hazır bekleyen fikirlerin ise, senden adım adım uzaklaşacak. İşte asıl bu noktada kaybeden sen olacaksın.

 

Bu yüzden inandığın yolda attığın her adımda seni bekleyen güzel sona odaklan. Bu yolda belki de acıyı en derininde hissedeceksin ya da attığın adımların boşa olduğunu düşüneceksin. Ama unutmamalısın ki emeklemeden, yerde sürünürken dizlerinde o acıyı hissetmeden koşmaya başlayamazsın. İncinmeye açık olarak, savaşarak, ilerledikçe aldığın darbelerle daha da güçlenerek, bütün cesaretinle emeklemeye devam et. Koşacağın günler o yolun sonunda seni bekliyor olacak.

 

O yolun sonunda seni bekleyenler ve kendin için bugün bir şey yap ve “Vazgeçmekten vazgeç!”

 

0 Shares:
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Şunlar da Hoşunuza Gidebilir

Umuta Yıldız

Nasa’da çalışan Türk Astrofizikçi dediğimiz, özellikle havacılık ve uzay alanına ilgi duyan bir öğrencinin, üniversite hayatı boyunca en…

Sen Eczacısın!

Hayatımın en büyük gururlarından, vakfın henüz tek eczacı adayı olduğum ve bu deneyimi paylaşmak istediğim; ‘doğru ilham yeri’!…

Neden İsrail’e Gittik?

Bu yolculuğa başlamadan önce hep aynı soruyu duydum, "Neden İsrail?". Kimisi "Siz mason musunuz oğlum?" dedi, kimisi "İsrail'in oyunları mısınız?" dedi. Dilimde tüy bitti de anlatamadım, kişi başına düşen girişimde dünyada bir numara dedim, geçen sene satılan girişimlerinden sekiz milyar dolar kar yapmışlar dedim, sekiz milyon kişinin yaşadığı ülkede beş bin girişim var dedim, e daha ne diyeyim?!