Zor Yoldan Öğrenmek İstemeyeceğiniz 3 Girişimcilik Dersi

35 yıldır bu yeryüzünde yaşıyorum. Bu zaman içerisinde 14 yıl kendi işimi yapıyordum-veya yaşamımın %40 kadarında. Aynı zamanda pek çok iş ve değerli bilgilere sahip oldum (pek çoğu zor yollarla). Bu deneyimlerden edindiğim en değerli üç dersi sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

1. Her şey para demek değildir

2004 yılında Bevinco adlı bir franchise satın aldım. O zamanlar başka bir işe yatırım yapmak istiyordum çünkü sahip olduğum işten sıkılmıştım. Bevinco asil bir iş modeline sahipti. Onlar restoran ve barlara likör, bira ve şarap tedarik ediyorlardı. Şirket çok içen, arkadaşlarına içki ısmarlayan veya çalan insanları hedefliyordu.

 

Kişisel olarak alkole karşı zaman zaman margarita içmek dışında bir ilgim yok, ama girişimci olarak bu hizmetin faydalarını görebiliyorum. Hangi bar sahibi daha fazla kar yapmak, tasarruf etmek ve hırsızlığı önlemek istemez? Önüme çıkan fırsatları görme konusunda başarılıyım. Sektöre karşı az bir ilgim ve sınırlı bilgimle müşteri sadakat kartına 55.000 dolar harcama yapmam ve bu franchise’ı satın almam bi sürü para kazanmamı sağladı.

 

İki haftalık bir denemeden sonra bu işte çok büyük bir hata yaptığımı ve işin bana göre olmadığını anladım. İşin minimum gerekliliklerini yerine getirmekte zorlandım ve 6 aylık bir sevmediğim iş periyodundan sonra şirketi satılığa çıkardım. Kısa bir süre sonra işe yatırdığım parayı geri aldım.

 

Sonunda değerli bir ders öğrendim. Bir işe başlarken sadece para için başlamayın. Çok az insan sadece motivasyonun para kazanmak olduğu yerde başarılı olabilir.

 

2. Büyük payı elde etmek için iyi bir avcı olmalısın

Şirketim The Newsletter Pro, şu an büyüme sürecinde. Bir girişimci olarak işimin gerektirdiği her safhada bulunmak istiyorum ama bizim ölçeğimizde bir şirket için bu çok da kolay değil. Eğer gerçek bir büyüme istiyorsan her şeyi tam anlamıyla yönetmelisin.

 

İşleri delege etme fikri elbette yeni değil, fakat bunu uygularken ilk başta zor zamanlar geçirdim. En zor kısımlarından biri hep A tipi oyuncuları çalıştırmamamdı. Geçmişte B tipi oyuncularla çalıştığımda beni yüz üstü bıraktılar. Daha sonrasında kendi kendime “Bunu benden daha iyi kimse yapamaz” diyordum. Biliyorum ki bu zor süreç bütün girişimcilerin başından geçmiştir. Bu düşüncemi A tipi biriyle çalışana kadar sürdürdüm ve sonra A tipi çalışanların benden daha da iyi iş çıkardığını gördüm. Günün sonunda eğlendiğim ve üzerinde iyi olduğum bir kaç konu olduğunu fark ettim. Bu iyi olduğum şeyleri ben yapmayı ve gerisini delege etmeyi öğrendiğimde şirketçe başarıyı yakaladık.

 

3. Müşteri tutmak her şeyi kolaylaştırır

Birçok şirket sadece yeni müşteriler bulmaya odaklanır. Onların hemen hemen bütün çaba ve bütçeleri bunun üzerine kuruludur. İkinci tam zamanlı işimde, ağırlıklı olarak müşteri tutma üzerine yoğunlaştım. Bunun işi hızlıca geliştirdiğine şahit oldum. Ayrıca yapılan araştırmalar sadık müşterilerin daha çok alışveriş yaptığını ve ek hizmet aldığını gösteriyor.

 

Yukarıdaki yöntemler yapılması zor şeyler değil. Ama bunlar benim zorluklarla öğrendiğim ve diğer girişimcilerle deneyimlediğim dersler ve başkaları hala bu hataları yapmaya devam ediyor. Umarım tecrübelerimden faydalanırsınız, hem zamandan hem de kalp krizinden kurtulursunuz.

 

Bu makale entrepreneur.com’da Shaun Buck tarafından 2016’da yayınlanan yazıdan çevrilmiştir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*