Besbelli Şeyler

0
2300

‘Obvious’ kelimesinin Türkçe en iyi karşılığı nedir diye düşündüm ve başlığı ‘Besbelli’ koymaya karar verdim, dilbilim ile ilgilenen arkadaşlar eğer yanlışsa beni affedin.Yazımı II. Dünya Savaşı’ndan bir hikaye ile başlayacağım.

 

II. Dünya Savaşı’nda Alman uçak savarlara çok kayıp veren Kraliyet Hava Kuvvetleri (İngilizce Royal Air Force) bu duruma bir çözüm bulmak amacıyla uçaklarının zırhlarına ek destek yapmak ister. Bu takviyeyi uçakların hangi bölümlerine yapacaklarını ise saldıraya uğrayıp geri çekilen uçakların üzerindeki kurşun deliklerini inceleyerek yapmaya karar verirler. En çok kurşun deliği neredeyse oraya takviye yapmak gereklidir diye düşünürler. Bu, ‘besbelli’ bir yaklaşımdır fakat yanlıştır.

 

123

 

Zamanın ünlü matematikçilerinden birisi eğer uçak geri dönebildiyse zaten aldığı hasarın uçağı düşürmeyecek bir yerde olduğunu bu yüzden dönen uçakların kurşun deliği bulunmayan alanlarına ek destek yapılması gerektiğini söyler, öyle de yapılır.

 

Besbelli, alışılagelmiş yaklaşımların nasıl kırıldığı hakkında bir başka örneği ise bezbol takımlarından Oakland Athletics’in Moneyball filmine konu olmuş hikayesiyle verebiliriz. Billy Beane oldukça düşük bütçeli Oakland takımının koçudur. Takımın yıllık bütçesi ligdeki lider takımların yaklaşık üçte biri kadardır. Hal böyle olunca pahalı oyuncuları kadrolarına alamamaktadırlar. 2000lerin başlarında bezbolda oyuncu seçerken bakılan yıllardır süregelmiş besbelli kriterlerden bazıları oyuncunun yaşı, topa vuruş tarzı, kazandığı maç sayısı gibi değerlerdir. Koç Billy oyuncularını seçerken farklı bir yol izler, kullanılan subjektif kriterler yerine istatistiksel analizler yaparak oyuncularını seçmeye karar verir. Sektörde onu deli gözüyle bakacaklarını bile bile istatistiksel analizlere göre oyuncu seçerek bir takım oluşturacaktır.

 

İşe aldığı ekonomist ile oyuncuların geçmiş performanslarını göz önüne alarak 20 binden fazla oyuncu için fiyat değerlemesi yapan istatistiksel bir model kurarlar. Bu sayede ligdeki oyunculardan değerlemesi az olup aslında çok başarılı istatistikler çizenleri bulup bütçelerini en iyi şekilde kullanmayı hedeflerler. Hedefleri bir nevi yetenekleri anlaşılmamış veya hor görünen oyuncuları bulmaktır. Mesela modellerinde 2 milyon civarında değerlemesi olması gereken bir oyuncunun sadece “topu komik fırlattığı” için 250 bin dolardan az bir değerleme gördüğünü fark ederler. Kullandıkları istatistiksel analizler ile 20 binden fazla kişilik bu oyuncu havuzundan performansının çok daha altında değerleme gören oyuncuları toplayarak 25 kişilik bir takım kurarlar.

 

Peki sonuç? Takım 2002 ve 2003 senesinde çok düşük bütçesine rağmen finallere (playoff) çıkarak olay olur. Ligdeki takımların performansını ve bütçelerini karşılaştıran aşağıdaki görselde de görüldüğü üzere Oakland besbelli, alışılagelmiş yaklaşımı bir kenara koyarak müthiş bir başarı elde etmiştir ve fark yaratmıştır.

 

picture1

 

Girişimci olmakta böyle denebilir. Ne zaman ki herkesten farklı şekilde aksiyon alma şansı yaratıyoruz, ne zaman ki denenmemiş yolları deneyerek hesaplanmış riskler alıyoruz, ne zaman ki besbelli yaklaşımları sorguluyoruz; işte o zaman fark yaratmak için bir adım önde oluyoruz.

 

Bazen besbelli, apaçık ortada dediğimiz şeyler besbelli yanlış olabiliyor. Bu yanıldığımız besbellilikleri bir öğrenme aracı olarak gördüğümüzde hatta hayatımızdaki besbelliliklere meydan okuduğumuzda ise fark yaratma şansına sahip oluyoruz. Birçok başarılı girişimcinin kabul görmüş besbellilikleri sorgulayabildiği için başarılı olduğuna inanıyorum. Besbelli doğru olduğuna inandığınız şeyler üzerine düşünmeniz, besbelli yanlışlıklar fark etmeniz dileğiyle.

 

‘Obvious’ is the most dangerous word in mathematics. – E.T. Bell

 

 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here